Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir

Bugünün tüketim dolu dünyasına uyanıp, adımlarımızı toplum içine atıp insan istifi sokaklarında adım adım turlarkene, şehrin içinde özgürlük kisvesi altında kapana kısılmış apartman çocuklarının türlü evrimlerle farklılaşma çabalarını ilgiyle takip etmekteyiz. Bir çoğumuz adım attığımız toprağa veya aynı sokakta aynı kaldırımlarda yürüdüğümüz insanlara şu veya bu şekilde kin güdüyoruz, duygularımız sosyo-ekonomik şartlardan veya esengül babında "bana kaderimin bir oyunu kumpanyası" ekseninde de gelişse sonuçta hepimizin ortak özelliği birbirimize uyuz olmamız.

Bu olası nefret senaryolarını kafada evirip çevirirken gelip geçen safsatalarla yolları arışınlarkene çok şehirli tribalsal durumlara sebebiyet verse de gözümüze çarpan insanlar her daim punk'çılar oluyor. Onlara özenti diyoruz,dejenere diyoruz vb etiketler yapıştırabiliyoruz. Son bir kaç yılda ise mtv kültür empozesi haplarıyla yeni yetme nesiller hepimizin "emo bebelere bak lan" dediği yeni tür insana evrildi ki punk müzik sevenler veya yaşam tarzını benimsiyenlerinde emocu gençlere hiddeti büyük, gerçi bunların hepsini siz de biliyorsunuz, laf salatası ya sonuçta ama punk müzikle beraber atışmalar bitmiyor, kavgalar bitmiyor, yoldan gelip geçenlerin ettikleri küfürler bitmiyor...

Ülkemizde gerçekten serserilikten ziyade orta halliden hallice bildiğimiz apartman çocuklarının yaşadığı içten pazarlıklı "punk" lık, tarz olmanın vereceği karakter puanlarını düşünürek çoğu insanın müzik zevkini ve karakterini içten pazarlıkla şekillendiryor. Punk müzik belki bayatlıyor, belki dinleyenlerin gençlik hevesiyle bağlandığı şeyler gibi yaşlar ilerledikçe yerini yeni şeylere terk ediyor ama punk'ın dedikodusu üstüne konuşmak harbiden bitmiyor. Müzikal bağlamda ve dinleyici kitlesi açısından hala gerçekten saf kalmayı başarabilmiş ve elle tutulur şeyler yapan insanlar da var elbette Türkiye'de ve Dünyada ama alem elektronik olmuş anacım, indie'lerse birbirlerine gizli gizli laf sokmanın heyecanı içinde. yeh yeh.

Sonuçta insan merak ediyor açıkçası deli gibi dinlemese de punk müziği, ki sonra harbici köfteci Türkiye'de punk'ın evrimi ve neoliberal internet devriminden evvelki külliyatı hatmetmek adına

"Türkiye'de Punk ve Yeraltı Kaynaklarının Kesintili Tarihi 1978-1999"


isimli eser önerile,

http://www.turkiyedepunkveyeraltikaynaklarininkesintilitarihi.com

Peki bu kadar laf ebeliğine girmeme sebebiyet veren nedir derseniz, o da güzeller güzeli süper Pitchfork-Tv bloğunun sadece 1 hafta yayında tutacağı özel belgeseller serisinden yayınlanan New York Art Punk sahnesinden eski ve yeni isimleriyle yapılmış olan röportajları kapsayan 2004 yapımı "Kill Your Idols" belgeselini bir çırpıda yutuvermem, liselim vardı ya ah o liselim. belgeseldeki liseliler: yyy, liars, swans, sonic youth, suicide ve diğer baş ağrıları.

Bas izle tıkla izle -sadece 1 hafta yayında-:


gönk

0 yorum:

counter on
blogger