Kulakları vardır duymazlar, gözleri vardır görmezler...

İskandinav dağ köyünden çıkan harika post rak grubu veyahut nev york down town dan çıkan ambalajlı indie-elektrerö grubunun muhteşem mp3lerini paylaşmaktan gayri çok bir işe yaramıyor müzik bloggerlığı bazen. Sirkülâsyona yardım ederken kendimizi pazarlıyoruz ne kadar bidibidiyiz diye. Zevkler renkler falan fişman. Müzik sadece müzik olsaydı review at night. Apolitizeliğini kutsayıp yaşamın içine savrulan ve değer yargıları abd de tavan yapan dizilerin sosyal ilişkilerine göre temellendirilmiş güruhların bir şeyleri değiştirmek için en azından dalgalar kendi kıyılarına çarpmadan bir şey yapmasını beklemek de saçmalık aslında. İnsan sinirleneceği kişiye bile doğru seçmeli bu günlerde.– günlük stayl- . Giden lambda gitti, kalan sağlar bizimdir veya Tuzla’da ölenler cahil filan ondan ölüyorlar. Türban da yasaklanmış-serbest kalmış kimsenin umurunda olmasa gerek, fuşbol is da only answer, iznt it?

Ceza - Panorama Harem

15 yorum:

dino Haziran 08, 2008  

kendi jenerasyonunuz ile yüzleştiğiniz için sizi bir kez daha seviyorum.

Unknown Haziran 08, 2008  

türk dağ köyünden bir post-rock grubu çıktığı gün bu iş hallolacak ama bugünlerde değil

Radnor Haziran 08, 2008  

bozuhaset kalp dino diyiveriyorum

+türk dağ köyünden post rock grubu çıkmasın mümkün mertebe, "ben gidersem sazım sen kal dünyada"

Adsız Haziran 09, 2008  

Sen ulkende mutlu mesut yasa emı.Radınor efendi...bu sanatsal f*ck ların memleketı falan yok -olmaz olsun-. evrensel olsun kı koprulerı alsın aramızdakı...
Yok ben ekonomısı ıle ılgılenıorum yok somuruolar falan dıosan hıc deme bişi...

Adsız Haziran 09, 2008  

10 sene burda kalıp anlatacakmıydı yani,aylarca anlattı zaten.Bir hareket bin nasihata bedelmiş?Zaten dönen duran haksız bir ekonomi fena halde mevcut.

Adsız Haziran 10, 2008  

bloguna mp3 koyuyorsan ve bu paylaşımı kendini pazarlama olarak görüyorsan, bu blogu niye yapıyorsun?ve müzik sevgisiyle apolitize olmayı niye birbirine karıştırıyorsun?bağlamları tamamen kopuk,anlamsız,mesnetsiz bir isyan 'duymayan kulaklar-görmeyen gözler'.sen o kulakların ve gözlerin sahibi olmadan başkalarının adına ahkam kesiyorsan yaptığına tek kelimeyle kibir denir.ki bu durumda müziği paylaşmak kesinlikle yeğdir.

Adsız Haziran 10, 2008  

Paylaştıgının binde birini paylaşmamış olan bizlere ahkam kesmek kolay geliyor her zamanki gibi.İlla yargılayacagız ya herkesi.

Adsız Haziran 10, 2008  

sevgili birdoz,
mesajlarının bu ağzı köpüklülükleriyle neye karşı olduğunu anlayamadım, çok üzgünüm, bizim bölüm öğrencilerine veterinerlik bölümünden herhangi bir ders aldırmıyorlar. ve fakat belki sevgili bir başka dostumun ne demeye çalıştığı konusunda ufak bir açıklama yapabilirim belki? her şeyden önce, özeleştiri mekanizmasının nesini anlayamadın? müzik zevki vs çok iyi çok güzel, ama müziğin, bir obje olarak, hakkında spekülasyon açıldığı ve hatta paylaşıldığı anda, bunu yapanın kendini onayladığı bir alan olmuyor mu, herkese cicili bicili arşivlerimizi sergilemiyor muyuz blogların taşsız yollarıyla, evde oturup efendice dinlemek varken? ya da bu mastürbasyondaki hatanın nesi anlaşılmaz? last.fm krallıklarınıza toz kondurmak istemediğiniz için mi bu kadar alıngaçlaştınız? denen şey şudur ki; eğer müzik hayatınızın belirli yerlerini işaretliyor ise, ya da siz bunun böyle olduğuna inanıyorsanız; tamam işte buyrun hayat: şimdi ve burada, sürekli daraltılan bir alanda, sürekli imkansızlaşan bir gelecek içerisinde. buyrun. sanırım izlemek için bira ve cips isteyeceksiniz. hah!

Radnor Haziran 10, 2008  

yazının başlığı radikal gazetesinin tuzla tersanelerinde ölenler için hükemetin aylarca bir komisyon kurmaması adına attığı başlıktan kopyala/yapıştır edilmiştir. ,ayrıca, bu yazının yazıldığı saatlerde tuzla tersanelerinde bir insan daha öldü(rüldü).

Ayrıca kinayem çok gücünüze gittiyse ekranınızın sağ üst kısmında bir çarpı işareti var, ona tıklayarak bu bloğu ve içindeki yazıları hayatınızdan çıkarma şansınız mevcut kolayca, sıkmayın tatlı canınızı, her nerde yaşıyor veya blah blah

fırat Haziran 10, 2008  

jenerasyon atlaması birkaç senede bir oluyor herhalde

-20'li yaşlar kaç jenerasyonla katlanıyor?

--

yazı yazı olsaydı, yazıyı geceye saklasaydın, gece incelemelerinde kinayenin taşıdığı anlam -belki- incelir, belli ve elle tutulur bir öze inerdi.

Adsız Haziran 10, 2008  

Birdoz derki,
---SANAT EVRENSELDİR---
SEVİYEMİZİ KORUYALIM!
---SANAT EVRENSELDİR---
Hangi bölümde okuduğun beni şu amaçla ilgilendirir -seni daha iyi anlayabilmek için- yoksa ister baytar ol ister bilmem ne ...
---SANAT EVRENSELDİR---
dost dediğin adam benimde dostum(değer verdığım,saydığım) ben sadece güzel bir tartışma ortamı yaratmaya çalıştım o kadar . . . !sırf ıcınde bulunduğumuz durumu dağa ıyı anlayabılmek ıcın,empatı yaparız dıe dusunmusdum . . . . . . .
---SANAT EVRENSELDİR---
yok ınsan gibi tartısamıcaksakda yukarda sağda bır çarpı var bas gitsin.

---SANAT EVRENSELDİR---

Unknown Haziran 11, 2008  

birdoz'u tanımam etmem, katılıyorum yine de kendisine. türk dağ köyünden post-rock grubu çıksın demem tamamen simgesel bir şeydi. evrenseli anlayan, arkadaşın dediği gibi köprüyü kuran herkes istediği müziği yapar, bunu köylü olsa da yapar şehirli olsa da. mümkün mertebe köyden çıkmasın demeniz özümüzü kaybetmeyelim mi demek oluyor, köylüye evrenseli yakıştıramayan bir şehirli küçümsemesi mi oluyor bunu düşündüm, her iki halde de köprüleri attığınızı ya da doğru köprüler kuramadığınızı düşünüyorum. evet,sanat evrenseldir...

Adsız Haziran 11, 2008  

ezberlenmiş cümlelerinizin sorunu şudur ki, sanat evrensel değildir, bu bir. hem materyal olarak hem de ifade olarak. japonya'da yazılan haiku'nun inceliği bize dokunamaz; modernden geçmemiş insanlar olarak postmodernin ne demek istediğini duyamayız kuzey avrupalardan; aşık veysel dünyanın kalanı için ilginç gelebilir fakat bakışlarından oryantalizmi silemezler, vs... burada 1000 baskı yapmış muhteşem bir kitabı güney amerika'da okuyamazlar; bilgisayar diline kodlanamayan hiçbir müziği duyamaz hiçbir görseli göremeyiz, telif hakları denen şeyin kurnazlığında ortadoğu ülkesi olarak her albümü alamaz her kitaba erişemeyiz, vs... sanat evrensel değildir. kişisel ya da toplumsal bir üretimi, ya da o kişinin-o toplumun kendi hayatlarını işaretleyiş biçimini bütünlüklü olarak algılayamayız. gibi gibi...

ama evet sanat ortaklık kurar. yazıda bu ortaklığa karşıt oluşturacak bir şey yok, daha ziyade "sanat" tüketicileri olarak bizlerin şu meşhur köprülerinizi kurmaktan ne kadar aciz hale geldiğimiz konu olan. etiketleme ve bu etiketlerden heyecan duyma sürecinin yarattığı kopukluk eleştiriliyor.

ve son olarak, hayır siz "seviyeli bir sohbete ne dersiniz?" demediniz, siz arka arkaya pompaladığınız anlamdan yoksun mesajlarınızla bu blogun yazar ve okurlarını taciz ettiniz. eğer bir söyleminiz varsa önce düzgün cümlelerle açıklayın, malum burası insanların birbirlerini "anladım ben seni" diyecekleri kadar tanımadıkları ve yazı yoluyla iletişmeye çalıştıkları bir alan.

ama tabi ki "anladım ben seni". heh.

Radnor Haziran 15, 2008  

bence müzik evrensel değil kişisel bir olgudur, ama siz yine de dont teyk it pörsınıl,

ayrıyetten blogger'ın bana verdiği yetkiye dayanarak yorum nanesini "yönetici onayı ile bıdıbıdısına" çevirmek zorunda kaldım, hepinizi monarşik öpüyorum

Mika Temmuz 14, 2008  

Oh mon diyö, neler olmuş burada.

Spider-Man evrenindeki, geç gelen (pis düşünebilirsiniz) Ney York'lu polis gibi hissettim kendimi bir anda.



İlkokul çocuğu hevesiyle söz almak istiyorum ve diyorum ki Anonymous adlı arkadaşıma: "Taciz iyidir, bünyeyi zinde tutar".

counter on
blogger