G/L/A/S/S C/A/N/D/Y yenileri

Ida No aşığı, italo diskonun ve Italians Do It Better'ın kölesi olmaya yakın bir vaziyette iken Glass Candy, Chromatics, Farah ve Mirage'ın mayspeyslerinde ağır fan kafasıyla girip çıkıyorum. Bir süredir de tek beklediğim şeyin yeni şarkılar ve yeni albüm haberleri olduğunu düşünecek olursak...
2009'da çıkması planlanan Glass Candy albüm haberi ve onun öncesinde 2006-2008 yılları arasında kaydettikleri parçaların bulunduğu toplama DEEP GEMS adlı albümlerinde yer alan bu yepisyeni Glass Candy şarkıları beni benden almaya yetti,
buyrun siz de sizden geçin efenim.

Ida No aşkına!
Eller havaya! as you see in the pikçır...

Glass Candy myspace
Chromatics myspace
Mirage myspace
Farah myspace
Italians Do It Better

Glass Candy - Feeling Without Touching

Glass Candy - Morning Mist


Not: Şarkılar yüksek kalitede olmamakla birlikte, bunun şarkıları edindiğim siteden kaynaklandığını üzülerek belirtmekteyim. High Quality olanları indirebildiyseniz ya da tüm albümü bulabildiyseniz bana da haber verin... burdayım ben.

Umarsızca Beklemek



"Replikas'ın yeni albümü "Zerre" Kasım'da Peyote Müzik etiketiyle müzik marketlerde"

Şeklindeki Myspace bültenini gördüğümden beri uzun zamandır bu kadar çok merak etmediydim bir albümü, Kırıka'yla beraber bu senenin en iyilerinden olması ümidiyle.

Replikas Myspace

Dan Deacon düşkünü, beyaz giyer kış günü.


izmirella'dan Kahverengi Karton Ayı, ev yapımı analog black metal yapmış sıcak sıcak.
oyuncaklı keyboardlu, kolajlı, kasetten kayıtlanmış şarkılarını mayspeys sayfasından hem dinleyebilir, hem de arşivinizin mutena köşelerinde saklayabilirsiniz.
Eyvallah mağara adamı.

KKA myspace

Aza Kanaat



Yağmurlu şehirlere fon müziği babında ben venividiviciysem bıdıbıdıbıdıbıdı

Faunts - Instantly Loved

Faunts - Memories Of Places We've Never Been

Faunts@ Myspace

Anadolu Gazinosu Ortamları


Anadolu Gazinosu @ Angggara from radnor on Vimeo.

Yaz Gazeteci

23 Ekim Perşembe Babilon a gelmeyen çok şey kaçırıyore, kafasını taşlara vuruyore, konser ayrıntıları için fotoya taktuk


gönk



link denizi :

Anapop @ Etrafta

Murat Meriç'in Derdiyoklar Hakkındaki Yazısı

Derdiyoklar @ Undomondo

Barış K Külliyatı

Grup Ses Külliyatı


Grup Ses @ Myspace

Derdiyoklar - Yavuk Bülbül

Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir

Bugünün tüketim dolu dünyasına uyanıp, adımlarımızı toplum içine atıp insan istifi sokaklarında adım adım turlarkene, şehrin içinde özgürlük kisvesi altında kapana kısılmış apartman çocuklarının türlü evrimlerle farklılaşma çabalarını ilgiyle takip etmekteyiz. Bir çoğumuz adım attığımız toprağa veya aynı sokakta aynı kaldırımlarda yürüdüğümüz insanlara şu veya bu şekilde kin güdüyoruz, duygularımız sosyo-ekonomik şartlardan veya esengül babında "bana kaderimin bir oyunu kumpanyası" ekseninde de gelişse sonuçta hepimizin ortak özelliği birbirimize uyuz olmamız.

Bu olası nefret senaryolarını kafada evirip çevirirken gelip geçen safsatalarla yolları arışınlarkene çok şehirli tribalsal durumlara sebebiyet verse de gözümüze çarpan insanlar her daim punk'çılar oluyor. Onlara özenti diyoruz,dejenere diyoruz vb etiketler yapıştırabiliyoruz. Son bir kaç yılda ise mtv kültür empozesi haplarıyla yeni yetme nesiller hepimizin "emo bebelere bak lan" dediği yeni tür insana evrildi ki punk müzik sevenler veya yaşam tarzını benimsiyenlerinde emocu gençlere hiddeti büyük, gerçi bunların hepsini siz de biliyorsunuz, laf salatası ya sonuçta ama punk müzikle beraber atışmalar bitmiyor, kavgalar bitmiyor, yoldan gelip geçenlerin ettikleri küfürler bitmiyor...

Ülkemizde gerçekten serserilikten ziyade orta halliden hallice bildiğimiz apartman çocuklarının yaşadığı içten pazarlıklı "punk" lık, tarz olmanın vereceği karakter puanlarını düşünürek çoğu insanın müzik zevkini ve karakterini içten pazarlıkla şekillendiryor. Punk müzik belki bayatlıyor, belki dinleyenlerin gençlik hevesiyle bağlandığı şeyler gibi yaşlar ilerledikçe yerini yeni şeylere terk ediyor ama punk'ın dedikodusu üstüne konuşmak harbiden bitmiyor. Müzikal bağlamda ve dinleyici kitlesi açısından hala gerçekten saf kalmayı başarabilmiş ve elle tutulur şeyler yapan insanlar da var elbette Türkiye'de ve Dünyada ama alem elektronik olmuş anacım, indie'lerse birbirlerine gizli gizli laf sokmanın heyecanı içinde. yeh yeh.

Sonuçta insan merak ediyor açıkçası deli gibi dinlemese de punk müziği, ki sonra harbici köfteci Türkiye'de punk'ın evrimi ve neoliberal internet devriminden evvelki külliyatı hatmetmek adına

"Türkiye'de Punk ve Yeraltı Kaynaklarının Kesintili Tarihi 1978-1999"


isimli eser önerile,

http://www.turkiyedepunkveyeraltikaynaklarininkesintilitarihi.com

Peki bu kadar laf ebeliğine girmeme sebebiyet veren nedir derseniz, o da güzeller güzeli süper Pitchfork-Tv bloğunun sadece 1 hafta yayında tutacağı özel belgeseller serisinden yayınlanan New York Art Punk sahnesinden eski ve yeni isimleriyle yapılmış olan röportajları kapsayan 2004 yapımı "Kill Your Idols" belgeselini bir çırpıda yutuvermem, liselim vardı ya ah o liselim. belgeseldeki liseliler: yyy, liars, swans, sonic youth, suicide ve diğer baş ağrıları.

Bas izle tıkla izle -sadece 1 hafta yayında-:


gönk

Sevgi anlaşmak değildir nedensiz de sevilir



Bazen küçük bir an için ömür bile verilir....

Love is All - Sea Sick

Love is All - Big Bangs, Black Holes, Meteorites

Onor Bumbum Röportajı


Orjinali şurda, ahanda şurda

Sitendeki özgeçmişinde Kimya Mühendisliği bölümünü bırakıp, MIAM’a geçtiğin yazıyordu, böyle keskin bir geçişi yapmana sebep olan şey nedir?

Onur Uzunismail: "Önce bir meslek sahibi ol sonra ne yaparsan yap" tutumuna sahip bir ailem vardı, MIAM'a girdikten sonra ne kadar ciddi olduğumu görüp bu konuda desteklemeye başladılar ama.

Genel olarak Onor Bumbum tek bir isim olarak tanınsa da sahnede birkaç kişiden oluşan bir ekiplesin, bize Onor Bumbum’un diğer üyelerinden bahsedebilir misin?

Diğer üyeler dediklerimiz genelde arkadaşlarım oluyordu, klavye çalıp vokal yaparken güzelliğiyle seyircinin dikkatini dağıtan Neslihan, bir yandan bas çalarken bir yandan da heybetli bir şekilde sahneyi koruyan emre gibi. Ama Smadj ile 2 Curlies projesine başladığımızdan beri Onor Bumbum konseri yapmadık, belki önümüzdeki sonbahar/kış yaparız.

Smadj ile beraber oluşturduğunuz 2 Curlies projesi nasıl ortaya çıktı?

Smadj, Burhan Ocal ve Trakya Allstars albümünü kaydediyordu MIAM'da, ben de asistanlık yapıyordum. Ara verdikleri bir zaman müzik, performans hakkında konuşma fırsatımız oldu. Daha sonrası da myspace - hadi birşeyler yapalım ve devamı şeklinde gelişti.

2 Curlies olarak yaptığınız performanslara nasıl tepkiler geliyor?

Genelde gelen tepkiler çok iyiydi fakat hem Smadj'ın yoğun programı hem de çalacak yerlerin çok fazla olmaması istediğimiz kadar performans vermemize olanak sağlayamadı ne yazık ki.

Onor Bumbum, 2 Curlies, Buggy Boy isimli projelerini tek bir çatı altında toplamayı düşünüyor musun? Yoksa hepsine ayrı kulvarlarda devam edecek misin?

Hepsine ayrı ayrı devam etmek zorundayım çünkü farklı farklı projeler olmalarının sebebi her projenin birbirinden epeyce bir farklı olması.

Elektronik müzik alanında son yıllarda Türkiye’de oldukça hareketlendi, Elec-Trip Records gibi şirketlerden de güzel işler çıkıyor, senin müzik piyasası hakkında düşüncelerin neler?

CD dediğimiz şeyin ölmesini bütün piyasa kabullendikten sonra her şey çok güzel olacak

Peki basılı bir albüm yapma düşüncen var mı?

Var tabi olmaz mı :)?

Tiptak.Com’un düzenlediği MiNiATLON Seri No.2 nasıl geçti?

Tiptak.com insanlarını çok seviyorum, hem çok iyi niyetliler hem de eleştiriye çok açıklar. Miniatlon No.2 sorunlu ses sistemine rağmen o kadar eğlenceli geçti ki, buradan çıkarılacak ders şu; ses sistemi falan bahane, insanlar şahane hehe.

Yakın zamanda seni canlı olarak izleyebilecek miyiz bir organizasyon var mı?

Bu sonbahar için artık konser ayarlayacağız umuyorum, çünkü çok uzun zaman oldu konser yapmayalı. Hem de bir sonraki konserde seyircilerin de etkileşebileceği bir takım küçük oyunlar yapmayı da planlıyorum.

Seyircinin etkileşebileceği derken?

Şu sıralar kullanıcının da dinlerken kendi yorumunu katabileceği, bir şeyler ekleyip çıkarabileceği interaktif şarkılar/performanslar üzerinde çalışıyorum. En yeni Onor Bumbum şarkısı 'neydi' bu işlerin ilk örneği. www.onorbumbum.com adresinden girip şarkıyı kendiniz miksleyebiliyor ve hatta ruh halinize göre şarkının sözlerini değiştirebiliyorsunuz.

Son olarak da şu aralar dinlediğin favori isimler kimler acaba?

Şu aralar Milosh diye bir arkadaşın yaptığı albümlere o kadar çok takmış durumdayım ki günde 3 kere dinliyorum aynı albümü

Çok teşekkürler. )

2 Curlies - Geriye

Onor Bumbum - Uyu Uyan


Onorbumbum Homepeyc

Onor Bumbum @ Myspace

2 Curlies @ myspace

Make it solid gold!


"Pop Saati'nin sıradaki konuğu The Golden Filter"

Yakında disko Amerika'nın tekeline geçerse hiç şaşırmayacağım.
Bu sıralar, myspace'in alamet-i farikaları çoğaldıkça çoğalıyor. Albüm çıkarmaya bile tenezzül etmeyen, henüz konser bile vermemiş gruplar bloglar ve myspace ile birer selebriti haline geliyor.
Ama bu seferki selebriti bozuk-diskonun altın rengi dans pistine bir ışık hüzmesiyle süzülüyor bir gece yarısı.

The Golden Filter, New York City'den gizemli bir bayan vokalin güzel vücudu ve altın sarısı saçları ile gözlere hitap ediyor. Kulaklara hitap cinsi ise, tahrik edici kadın vokalimizin seksenler disco house ve pop alt yapılı synthler eşliğinde iç parçalayıcı bir takım lirikler ile göz yaşartmasından ibaret.
Kozmik dengeye büyük zararlar verebilecek bu yatak odası sesli vokal kendini gizli tutmasına tutuyor, yüzünü bütün fotoğraflarda bir sır gibi saklıyor ama arkasına popjustice, big stereo, hipster runoff, discodust gibi diskoya gönül vermiş blog/sitelerini alarak hedefine ayağındaki 4 tekerlekli patenlerden daha hızlı ulaşıyor.

Henüz vokal hakkında yeteri kadar bilgi sahibi değilim, yakın zamanda hype fm'e verdiği röportajdan
başka ulaşabildiğim tek kaynak hayran yorumları oldu. Röportajsa, kesinlikle dinlenmesi gereken; vokal hakkında çok büyük hayallere kapılmanıza sebep olacak nitelikte. Hatta +18.
Ama öğrendiğim kadarıyla, Kasım sonunda Digitalism ve H&LA'in altında sahne alacak kadar meraklı bir kitleye seslerini duyurmuş/lar. Daha bir label'ı bile olmayan albümsüz bir grup olduğunu düşünecek olursak, yaptıkları işin ne kadar sağlam olduğuna/olacağına dair fikirler üretebiliyoruz.
Ama gelin ata binmiş, ya nasip demiş... değil mi?

Halkın Death Metal Ordusu'nda artık gizemli bir disko/pop yıldızı parıldıyor. Altın tilki, altın anahtar, altın kapı denklemini çözene üç şarkı The Golden Filter'dan geliyor...

Official
Myspace
Facebook
Last Efem


The Golden Filter - Solid Gold
Hype Fm - Malum Röportaj

Göle, taş sektirmeye gidelim.


Peter, Björn ve John ile fazla bir samimiyetimiz yoktu başlardan beridir. Onların güler yüzü ve samimiyeti beni tatmin etmezdi. Şimdilerde, sonbaharın ılıklığından mıdır, poyrazından mıdır, nedir bir kanım kaynadı bunlara. Adeta göz kırptılar karşı kaldırımdan. Çok çapkınlarmış.

Seaside Rock
, dördüncü stüdyo albümleri olarak raflarda yerini alırken hayranlarından yeterince olumlu tepkiler alamıyor. Bu albümün tarzlarını yansıtmadığını, lirik olmadığını "Aman efendim, bunun nesi seaside rock; bunlar rock yapmıyor ki... dıbır dıbır bişey olmuş!" diyerek belirten bir sürü bilog yazarı ve eleştirmenin beklentilerini çok yükseklerde tuttuğunu düşünüyorum. Sonuçta, adamlar memleketlerine, çocukluk anılarına saygı baabında Kuzey İsveç'in üç bir yanındaki üç farklı insandan geçmişlerine ait hikayeler ve o yörelerin seslerinden oluşan bir rispekt albümü yapmışlar. Onlar için anlamı muhakkak büyük. Hatta belki de en sevdikleri albüm bu.
Ama işte, sanat halk için mi acaba?
Peter Björn ve John böyle düşünmemiş bence.

Ve bu albüm eğer beğenilmediyse, bugünlerde grubun arşivime eklediğim diğer 3 albümü hakkında umut dolu olduğumu söyleyebilirim. Çünkü Seaside Rock, yaz aylarına duyduğum özlemi gideriyor fazlasıyla. Gündüzlerinde denizin kokusunu, ağaçların hışırtısını, sıkıcı boşluğunu ve uzaklardan gelen kalabalık insan seslerini; akustik ve serin akşamlarını, ufak sahil kasabalarını ve yazın sonlarına doğru boşalan tatil kasabalarının rahatsız edici huzurunu son derece başarılı yansıtabilmiş.
Kendileri albümü "Cehennemden gelen İsveç müzik okullarının sesi!" olarak tanımlasalar da Say Something'i dinlerken özellikle, İsveç bikini takımının Karayipler'de çiçekli kolyeleriyle dans ettiğini düşünmek ve odamda bir sağa bir sola salınarak "Mukiyaa Mukiyaaa aaaaa uuuu" demek istiyorum. Kumsalı, sakinliği, deniz kabuklarına ve taşlara çarpan su sesini, siestayı düşlüyorum.

Peter, Björn, John; kardeşlerim. Sizleri seviyorum.
2007 Temmuz'unun ilk günü tanışmıştık... hatırlıyor musunuz?
Ben de şimdi hatırladım.
Deniz kenarında yapılması münasip olan rak musikisini çok içten icra etmişsiniz. Güzel çocuklarmışsınız.

Peter Björn and John - Say Something(song for Mukiya)

Koşindimkoş


Kendi doğasından medeti kesen yurdum müzik dinleyicisinin tapındığı, levha tektoniğinden ve şimdilerde ekonomiden muzdarip izlanda elleri e bay'de satışa çıkmış. Satışa Björk dahil değilmiş, Sigur Ros'da selamsız bandosu olacakmış.

Radikal'ın şipşakçı haberi

Björk - Army of Me

counter on
blogger