Inner monologue
























"melankolinin getirdikleri" adlı şiir programımızda bugün sizi birkaç tatlı çocukla tanıştırıyoruz.. belki de siz onları zaten biliyordunuz ama bilmeyenleriniz için de anlatacağımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

bu çocukcağızların yaptıkları öyle ki, "akdeniz akşamları seşıns"tan sonra dile dolanabilecek en naif şarkılar bunların... (sesleri haluk levent'ten daha bi' iyi, haliyle.)

Adları Woods. Polaroid ve Kolaj diyarından gelmişler kulağımıza.(brooklyn öyle bi diyar mıydı?)
Lo-fi mi dediniz, folk mu dediniz? eminim benden daha iyi biliyorsunuzdur ne dinleyeceğinizi ama Woods çocukları pek bi' iyi, bana kalırsa.

çünkü kendileri loserlık müessesesini yücelttiklerini düşündüğümüz şarkılar yaparak(bir "Born to Lose" mesela) aklımızı çeliyorlar. hem ağlar hem giderimcilikte de çok başarılılar(bir "Death Rattles" misal).

şu-bap şu-bap "uuu uuuu" ve akustik gitarın insan evladını yerle bir edişi!!!
çıplak ayak ve kumsal.

Yine, yılın en iyilerinden.

woods - born to lose

woods - death rattles

yeni yayınladıkları şarkıların tümü için hıklayınız

0 yorum:

counter on
blogger